falter

Telaffuz:  US [ˈfɔltər] UK [ˈfɔːltə(r)]
  • v.Paytak paytak yürüyüş; küçültmek; zayıflık; durgunluk
  • n.Kekemelik; göçebe; sallayarak istikrarsızlık
  • WebPrevaricate; tereddüt; sallamak
v.
1.
etkili veya yapım ilerleme olmaktan
2.
Çünkü güven veya tayin kaybetmiş bir şey yapıyor durdurmak için
3.
konuşmayı, ya da sinirli ya da üzgün olduğundan duraklar sözcüklerin arasına ile konuşmak için; Eğer birisi ' s adımları titremek, durmazlar yürüyüş; Eğer birisi ' s bakmak ya da gülümseme duraksıyor, onlar arıyor ya da gülümseyerek durdurmak