threatened

Telaffuz:  US [ˈθret(ə)n] UK ['θret(ə)n]
  • v.Tehditler; Tehlike vardır; Olmasını gibi; Hızla yaklaşıyor
  • WebTehdit; Tehdit altında; Nihai şok
v.
1.
kimse olabilir ya da sen onları özellikle onlara bir şeyler yapmak yapmak için zarar neden olacaktır söylemek için; sen-ebilmek ya da bir şey kötü veya zararlı, özellikle kimse bir şey yapmak için yapacak demek
2.
zarar ya da bir şey yok etmek için büyük olasılıkla olmak
3.
bir şey kötü veya kötü tehdit ediyor, bunun olmasını ya da seni etkilemeye olasıdır